Tüberküloz-Verem Nasıl Bir Hastalıktır?
Yapılan istatistiki araştırmalar dünya genelinde verem hastalığından muzdarip insan sayısının ve ölümle sonuçlanan vakaların çok olduğunu ortaya koymaktadır. Dünyayı ekonomik açıdan sınıflandıracak olursak verem hastalığının genelde sosyal ve ekonomik anlamda geri kalmış ülkelerde ortaya çıktığından bahsedebiliriz. Ülkemizde ise yıllar önce ölüm nedenleri arasında verem ilk sıralarda yer alırken yapılan çalışmalarla, aşı kampanyalarıyla her geçen yıl vereme yakalanma ve veremden ölüm oranının düşürülmesi sağlanmıştır. Ülkemizde vereme yakalanma ve veremden ölme oranları her geçen yıl düşmesine rağmen halen gelişmiş ülkeler düzeyine ulaşılamamıştır. Aşı kampanyaların genişletilmesi ve halkın daha fazla bilinçlendirilmesiyle oranların gelişmiş ülkelerin düzeyine düşeceği tahmin edilmektedir. Ülkemizde verem en çok Marmara Bölgesinde görülürken en az İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde görülmektedir. Fakat bazı durumlarda özellikle az gelişmiş ülkelerdeki verem hastaları verem için kullanılan klasik ilaçlara bağışıklık kazanmış ve hastalığın tedavi süreci kesilmiştir. Bu gibi durumda olan insan sayısının ülkemizde de 2000 kadar olduğu düşünüldüğünde konunun ciddiyeti daha net olarak ortaya çıkmaktadır. Verem hastalığıyla yapılan mücadele kolay değildir. Hem sürecin uzun olması hem de maddi yönünün fazla olması nedeniyle veremle mücadele meşakkatlidir. Hastalığın birden fazla kişiye kolay yayılabiliyor olması buna karşın mücadelesinin zor olması daha düşündürücüdür. Bütün bu çalışmaların olumlu sonuçlanabilmesi için halkın yapması gerekenler vardır. Hastalık hakkında verilen eğitimlere katılarak küçük çocuklara devlet tarafından ücretsiz vurulan aşıların aksatılmaması gerekmektedir. Herhangi bir şüphe anında sağlık kuruluşlarının bu konuda ücretsiz olduğunu bilerek zaman kaybetmeden kontrole gidilmelidir. Verem hastalığının tedavi süreci başladıktan sonra tedaviye kesinlikle ara verilmemelidir. Kesintisiz devam edilen tedavi sürecinde hastalığa karşı başarının çok yüksek olduğu kesinlikle unutulmamalıdır.
Verem Mikrobunun Bulaşması
Verem özellikle yıllar önce toplumu fazlasıyla tehdit eden ve birçok vakası ölümle sonuçlanan bir hastalıktı. Verem mikrobunun önüne geçilemediği yıllarda mikrobun her türlü yolla bulaşabildiği düşünülmekteydi. Verem mikrobunun çoğalıp bünyeyi eline geçirebilmesi için akciğerlerin en uç noktasında tutunması gerekmektedir. Akciğerin en uç noktasına kadar gelemeyip ağzın ve burnun iç yüzeylerinde tutunan tüberküloz basilleri çoğalamayacak ve kolay bir şekilde dışarıya atılabilecektir. Verem hastalığına neden olan tüberküloz basillerinin toz ve toprakla bulaşabildiği düşüncesi kesinlikle yanlıştır. Toz ve toprak partikül olarak büyük olduğu için akciğerin en uç noktasına ulaşamadan dışarı atılacaktır. Ayrıca tüberküloz basillerinin toz ve topraktan kolay bir şekilde etkilenip zarar gördükleri bilinmektedir. Bütün bunlar toplandığında tüberküloz basillerinin toz ve toprakla vasıtasıyla verem hastalığına neden olmadığı bilinecektir. Verem hastası bir kişinin sağlıklı bir kişiye tüberküloz basillerini bulaştırmasının en basit yolu öksürüktür. Bu nedenle öksürük konusunda gerekli önlemler alınarak dikkatli olunmalıdır.
Verem Belirtileri
Bir çok hastalığın ortak belirtisi olan isteksizlik, yorgunluk ve halsizlik verem hastalığının da belirtileri arasında yer almaktadır. İştahsızlık nedeniyle kişi zayıflayacak ve geceleri normalden çok terleyecektir. Akciğerlerde oluşan probleme bağlı olarak tükürükte kan görülebilir ve normalden fazla miktarda balgam oluşacağı için hasta zorlanabilir. Ateş ile birlikte göğüs kafesinin yan tarafında ağrı oluşması da verem belirtileri arasında yer almaktadır.