Gülümsediğiniz zaman yüzünüzdeki ifadenin değişimi çok önemlidir. Bazıları için deriz ya hani gülmek bu kişiye çok yakışıyor diye. Şimdilerde estetik dünyasındaki gelişmeler sayesinde gülmek herkese çok yakışır hale geldi. Dişlerin konumunu ayarlayarak gülümsediğiniz de sizi en güzel gösterecek konumu elde ediyorlar.
Gülüşün mesleki kariyerde yeri tartışılmazdır. Gülüşler sosyal gülüş, sportif ve seksüel gülüş olarak ta sınıflandırılmış olsalar da as olan içten gelen gülüştür.Estetik cerrahi ve diş hekimi ile birlikte kombine edilen bu estetik uygulama son yıllarda yükselen bir trend haline gelmiştir.Gülerken şu problemleri yaşıyorsanız;Dişlerinizi gizlemeyebilmek için rahatça gülemiyorsunuz.Alın, göz çevresi ve dudakların yan tarafındaki çizgiler gülerken daha da artıyorsa.Gıdınız çok fazla belirginleşmişse.
Gülerken çeneniz daha da mı küçülüyor ya da daha mı belirginleşiyor?
Nazolabial oluk dediğimiz, burun-dudak arasındaki çizginiz çok mu derinleşiyor?
Gülerken dudaklarınız çok mu inceliyor?
Başkalarının gülüşünü mü beğeniyorsunuz?
Bu sorularımızın cevapları evetse; siz gülüşünüzü beğenmiyor ve ne yazık ki belki de gülemiyorsunuz. Oysaki gelişen teknolojinin estetik cerrahlara sunduğu imkanlarla sizlere özlediğiniz gülüşü geri kazandırmak hiçte zor olmayacaktır. Estetik cerrahi, sanatın tıpla buluştuğu noktadır. Mutlu yüzü yaratmakta da gülüş dizaynı kavramı ile tanışırız.
Neler gülüşümüzü etkiler:
Cinsiyet,
Yaş,
Cilt kaliteniz,
Kaşlar-göz kapakları,
Burun şekli,
Elmacık Kemikleri,
Dudaklar,
Dişler ve diş etleri,
Çene yapınız
gıdınız
Gülüş dizaynında estetik cerrahinin mutlu yüzü olarak nelerin yapılabileceğine bakacak olursak, Cinsiyet, kadın ve erkeğin gülüş tarzları farklıdır. Kadınlarda gülüş esnasında daha çok üst dudak yukarıya kalkarken dikey hatta bir açılma olur, erkekte ise gülüş yanlara doğru olup yatay planda bir gülüş meydana gelir.
Yaşa bağlı olarak gülüşteki farklılıkların meydana gelmesinde bir çok etken rol alırken, en fazla gülüş kalitesini kişinin özgüveni etkiler. Özgüveni etkileyen etkenlerin başında, kişinin vücudu ile olan barışıklığı önemlidir. Gençlik dönemlerinde vücuda olan güven duygusu rahat gülmelerini sağlarken, ileri yaşlarda yada gençlikte rahatsız olduğunu düşündüğü bölgeleri için, yapılan tedaviler ile güzel gülüşe kavuşmaları mümkündür.
Güzel gülüşün temelinde öncelikle ruhtaki güzellik yatar. Kişinin psikolojik halide ilk olarak vücudunda cilt sağlığını etkiler. Cildimizdeki problemi sadece psikoloji ile ilgili olmayıp, yaşa,çevresel etkenlere, hormonal duruma, beslenmeye ve daha bir çok sebebe bağlıdır. Sivilceli, lekeli, tüylü ve temizliği yapılmamış bir cilt pırıl pırıl parlar mı? Cilt temizliği ve ihtiyacı olan bakımın yapılmış olması, cildin yıpranmasını durdurup, sağlık kazandırır.
İçten gelen bir gülüşte, pırıl pırıl parlayan bir çift göz kadar; gülüşe canlılık katacak bir şey düşünülemez. Ancak, ortalama 30′lu yaşlarda oluşmaya başlayan alın, kaş arası – kaş kenarlarındaki (kaz ayakları) kırışıklıklarının botoxla tedavisi mümkündür.
Üst göz kapağı torbaları da bazen genetik olarak, bazen de hiç bir sebep olmadan gözlerin açıklığını kapatabilmektedir. Bleforoblasti dediğimiz göz kapağındaki fazlalıkların alınması operasyonu ile gözlerdeki canlılık yeniden kazanılmış, yorgun ve mutsuz ifade silinmiş olur. Bazen kaşlarda da düşüklük olabilir.
İdeal kaş görünümü olan; kaşın dış kısmının iç kısımdan kalkıkta olamasını,botoxla sağlayabiliyoruz. Aynı zamanda total olarak ta botox ortalama 2mm kaşı yukarı kaldırırken ihtiyacın fazla olması durumunda endoskopik olarak yapılan kaş kaldırma yöntemi ideal sonuca ulaşmamızı sağlamış olur.
Kötü burun şekli tabi ki çirkin gülmek değildir.
Ancak,güzel bir burun şeklinin yüze kazandırdığı güzel ve yumuşak ifade de tartışılamaz. Gülerken burun ucunun aşağıya düşmesi,yan profilden bakıldığında burundaki belirgin bir kemer gülmenin şıklığını gölgeler.Güzel bir burun da güzel gülümsemelerle anlam kazanır.
Elmacık kemiği üstündeki yağ yastığı 35′li yaşlardan sonra erimeye başlar ve desteğini kaybeden elmacık kemikleri ve nazolabial oluk dediğimiz burundan ağız köşesine uzanan çizgide belirginleşme başlar. Bunların dolgu maddeleri ya da kendi vücut yağı ile doldurulması yüze kaybettiği hacmi kazandırırken, gülüşe de güzellik verir.
Gülüşün gerçekleştiği asıl organ ağız olduğu için, gülüşün güzelliğinde de dudakların ve dişlerin önemi de çok büyüktür. Gülerken incelen ve yok olan bir üst dudak, bir tarafa kaymış dudak şekli ya da asimetrik dudak yapısı çerçevesi bozuk güzel bir yağlı boya tabloya benzetilebilir.
Dudaklar belli bir dolgunluk ve simetride olmalıdır ki bu tablo kusursuz gözüksün. Bizim yine bu konuda en büyük yardımcılarımız ince dudakları kalınlaştırmada; dolgu maddeleri ya da kişinin kendi yağı iken, çok fazla kalın olan dudaklarda da cerrahi işlemlerle yapılan inceltme ve simetriyi sağlamadır.
Dudakların içinden gülerken hiç gözükmeyen ya da dişleri örtecek kadar göze batacak şekilde gözüken diş etleri de gülüş estetiğinde önemlidir.
Estetik yapısında problem olan dişetleri uygun tedavilerle onarılarak,diş etinin hafif pembe rengi ve görünümleri güzel dudak ve dişlerin tamamlayıcısı olacaktır.
Dişlerin rengi, dizilimi ve görünümü de gülüş güzelliğinin temel taşlarındandır. Ancak, sarımtırak diş rengi ne kadar hoş gözükmüyorsa, kar beyaz renkte bir o kadar itici olacaktır. Diş temizliği ve renk açma konusunda diş hekiminizle görüşmenizde, ten renginizi ve doğal diş görünümünü lütfen göz ardı etmeyin.
Ağız ve çene ortalama yüzün üçte birlik kısmı iken,daha büyük yada daha küçük olması yüzde asimetri sebebi olacaktır.Çeneye yapılacak dolgu,yağ enjeksiyonu ya da protez uygulamaları ile çenede büyüme sağlanırken ,gerekirse ağız içinden çalışılarak hiç iz oluşmayacak şekilde yapılan törpüleme işlemleri de çeneyi küçültebilecektir.
Çene altından gülerken pırtlayan bir gıdı ve kırışık görünümlü bir boyunda gülüş estetiğini olumsuz etkiler.Sarkan gıdıya yapılacak liposuction,sarkık bir boyna cerrahi olarak yapılacak toparlama işlemleri de genç ve güzel bir görünüm sağlayacaktır.
kaynak: dr-fatihdagdelen.com